Emine Ceren Özveri, 7 Mayıs 1993 tarihinde Kocaeli’nin İzmit ilçesinde ikizi Cemre ile birlikte dünyaya geldi. Yahya Kaptan İlköğretim Okulu’nda ilköğrenimini tamamladı. 2007 yılında Türkiye’nin en köklü liselerinden İstanbul Cağaloğlu Anadolu Lisesi’ni kazanan Ceren, burada yatılı öğrenci olarak okudu. Almanca eğitim veren Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde bir sene hazırlık eğitimi gördü ve 2012 yılında Almanca dilinde C1 Sertifikası alarak mezun oldu.
Okul hayatındaki başarıları yanında sosyal hayatında da çok aktif olan Ceren, lise hayatı boyunca müzikle ilgilendi ve akordeon dersleri aldı. Yaz aylarında da yurt dışındaki gönüllü çalışma kamplarında çeşitli işlerde çalıştı. Liseden mezun olduğu yıl, Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’nü kapsamlı burslu kazandı. İngilizce hazırlık okuduğu dönemde Bilkent Üniversitesi Toplumsal Dayanışma Projeleri Kulübü bünyesindeki Gönüllü Eğitim Projesi’nde çalışarak hafta sonları ilkokullarda fen ve matematik dersleri verdi. Yine üniversitede doğa sporlarıyla, özellikle de kaya tırmanışıyla ilgilenmeye başladı. Bu tarihten itibaren, Bilkent Üniversitesi Doğa Sporları Topluluğu’nun (DOST) aktif bir üyesi oldu. Nitekim babasının kendisine taktığı ve daha sonra kendisinin de kullanmaya başladığı “Apk Yuktu Ahuh (Yukdov)” (Abazaca: kaya güvercini) lakabı da kaya tırmanışına olan sevgisinden kaynaklanmaktadır.
2020’de yüksek şeref öğrencisi olarak mezun oldu ve Heidelberg Üniversitesi Moleküler Biyobilimler Sistem Biyoloji alanında yüksek lisansa kabul aldı. Derslerinde her zaman başarılı olan Ceren’in lisans hayatının uzun sürmesindeki temel etken, kendisine üniversite birinci sınıfta, henüz yirmi yaşında iken ender rastlanan bir kanser türü olan Ewing Sarkomu teşhisi konmasıydı. Nükseden hastalığının tedavisi, aralıklarla yaklaşık sekiz sene devam etti. 2020 yılının sonlarında hastalığı bir kez daha nükseden Ceren, 14 Haziran 2021 tarihinde bu hayata gözlerini yumdu.
Ceren, kısa hayatına sayısız güzellik sığdırmayı başardı. Hayatın her yönünde, en kötü şeylerde dahi güzelliği görme yetisini hiç kaybetmedi; yaşadığı zorlukları umutsuzluğa kapılmadan, şikâyet etmeden göğüsledi. Hayatının son sekiz yılını pek çok insanın hayal dahi edemeyeceği derecede yıpratıcı ve uzun tedavilerle geçirmesine rağmen, hastalığını hiçbir zaman hayatının odak noktasına koymadı. Hayatına girdiği herkes için bir can, inanılmaz incelikte ve güzellikte bir evlat, kardeş, dost oldu. Tedavisi sebebiyle eğitimine ara vermek zorunda kalsa da hayata hiçbir zaman ara vermedi.
Bu metin, Ceren’i tanımayan insanlara, hayatı hakkında bilgi vermek için kaleme alındı ancak Ceren’in ne kadar kendine özgü ve şaşırtıcı derecede iyi bir insan olduğunu anlatmak ve onu bu kadar özel kılan özelliklerini bu sınırlı alana sığdırmak mümkün değil. Bu nedenle, siz de Ceren’i tanıyor ve onun size akseden yönlerinden bahsetmek istiyorsanız, sizi duygu ve düşüncelerinizi, anılarınızı, fotoğraflarınızı bizler ile paylaşmaya davet ediyoruz. Bizimle cerenlervakfi@gmail.com e-posta adresimiz üzerinden iletişime geçebilirsiniz. Kısa ömrüne pek çok güzellik sığdıran Ceren, daima bizimle yaşayacak.
